• Genel
  • 27 Ağustos 2024

Korse kullanımı, adölesan idiopatik skolyozda konservatif takibin önemli bir parçasıdır. Skolyoz korsesi, çocuğun gövdesini sıkıca sararak omurgasına asimetrik yüklenme yapmasını engelleyen plastik, sert bir cekete benzeyen bir ortezdir.

NE ZAMAN KORSE KULLANILMALI?

Skolyozunun açısı artış göstermeye meyilli olan, büyüme potansiyeli devam eden çocuklarda uzman hekim reçete ettiği takdirde kullanılır ve deformitenin ilerlemesini yavaşlatma, durdurma ve ameliyat ihtiyacını önlemede oldukça etkili bir yöntemdir.

Çocuğun korseyi takarken çekilmiş röntgenini baz alarak yapılan radyografik ölçümlerinde eğriliğin açısında belirgin bir düzelme olması beklenir. İki haftalık uyum sürecinin başında çocuk korseyi sadece gece yatarken ve nispeten gevşek bir şekilde takmaya başlar. Korse, uygun sıkılık seviyesine ulaşılana kadar aşamalı olarak sıkılır ve uzman hekimin tavsiye ettiği günlük kullanım süresine kademeli olarak gelinir. Herhangi bir bölgede ağrı, rahatsızlık veya cilt tahrişi gelişirse korsede ayarlamalar yapılır. Eğriliğin gelişimini takip etmek için dört ila altı ay sonra röntgen çekilmeden 18 saat önce korse çıkarılır, böylece omurganın deforme olmuş konumuna ne şiddette geri döndüğünü objektif bir şekilde saptamak mümkündür.

Kız çocuklarında skolyoz görülme sıklığı erkeklerden daha fazladır ancak kız çocuklarında korse tedavisine yanıt, omurga esnekliğinin daha fazla olması, pubertal büyümenin daha kısa olması ve tedavi süresinin daha kısa olması nedeniyle daha olumludur. Korse tedavisine uyum da kız çocuklarında daha yüksektir. Cinsiyetten bağımsız olarak aşırı kilolu çocuklarda korse ile takibin başarısı daha düşüktür. Güncel bir akademik çalışmada ortalama 18 saatlik korse kullanımıyla takip edilen adölesan dönemdeki skolyozlu bireylerin %72’sinde vücut diziliminin, dengenin ve kozmetik görünümün iyileştiği gözlemlenmiştir. Korse ile birlikte spesifik bir fizyoterapi programının faydalı olduğu konusunda da akademide fikir birliği vardır. Skolyoza spesifik üç boyutlu egzersiz ve korsenin birlikte uygulanmasının terapinin etkinliğini arttırdığı kanıtlanmıştır.

KORSE VE CİLT BAKIMI

  • Korsenin iç kısmı her gün nemli ve hafif sabunlu bir bezle silinmeli, haftada bir kez de alkol ile dezenfekte edilmeli.
  • Korsenin altına teri emen, pamuklu ve vücudu saran bir atlet giyilmeli.
  • Mümkünse her gün duş alınmalı.
  • Her banyo sonrası cilde kokusuz ve antialerjik bir nemlendirici sürülmeli.
  • Korse her çıkarıldığında ciltte baskı yerlerinde kızarıklık kontrolü yapılmalı. Oluşan kızarıklıkların yarım saat içerisinde geçmemesi halinde ortotist bilgilendirilmeli.
  • Korsede çatlama, aşınma gibi durumlar gözlendiğinde korseyi yapan ortotist ile iletişime geçilmeli.

Korse ile takibin en büyük dezavantajı, korse takmanın bazı çocuklar için psikososyal açıdan zorlayıcı olabilmesidir. 10 ila 16 yaş arasındaki genç ergenlerin aylar boyunca günde 18 – 21 saat taktıkları korse onlar için kısıtlayıcı, giymesi zahmetli ve kozmetik olarak rahatsız edici olabilir. Korse takmaya uyumsuzluk çok sık karşılaşılan bir sorundur ve korse takmayı reddetmeye, korse kullanımının erken kesilmesine ve korsenin önerilen süreden daha az kullanılmasına sebep olabilir.

Paylaş: